yargıtay 4 hukuk dairesi e 2022 790 k 2022 8414

  • BÜBLÜYOGRAFYASI TURKISH NATIONAL BIBLIOGRAPHY
    • Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi halinde olumsuz zarar kalemlerinin istenebileceği- Asıl ve birleşen tazminat, tapu iptali ve tescil davalarının bozma ilamına uyularak- Sözleşmenin imzalanmasından sonra yapılan pay devri karine olarak arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan borcunun ifasına yönelik olup, aksini iddia edenin bunu kanıtlamakla yükümlü olduğu- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri götürü bedelli olduklarından yüklenicinin, yapı denetim sözleşmeleri gereğince ödenecek bedelleri de üstleneceği- Somut olayda ise arsa sahibi yapı denetim şirketine herhangi bir ödeme yaptığını veya onun tarafından temerrüde düşürüldüğünü ileri sürmediği gibi bu hususlarda dosyaya delil de sunmadığı- Bu durumda yapı denetim hizmeti bedeli talebinin tümden reddi gerekirken hüküm altına alınması doğru olmadığı gibi kabule göre de yüklenicinin hizmet bedeline mahsuben ödeme yaptığına ilişkin sunduğu delillerin değerlendirilmemesinin de yerinde olmadığı- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, sözleşmenin diğer tarafı olan yüklenicinin bedele, başka bir anlatımla sözleşmede kararlaştırılan tapu payı veya bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi için inşaatı sözleşme ve ekleri ile tasdikli proje ve inşaat ruhsatı ile kamu düzeninden olan imar mevzuatına uygun olarak tamamlayıp arsa sahiplerine teslim etmesi gerektiği, bir tarafın edimlerini ifa ettiği takdirde karşı taraftan edimin ifasını talep edebileceği, mahkemece ifa yerine geçecek şekilde depo kararı verilmesi ve bu kararın yerine getirilmesi için verilen kesin sürede edimin yerine getirilmemesinin davanın reddi veya kabulüne karar verilmesinde etkisi olmayacağı, yüklenici tarafından edim ifa edildiği takdirde eldeki tapu iptal ve tescil talepli davanın her zaman açılabileceği, bu davanın sonucu kesin hüküm oluşturmayacağı, bu nedenle davanın kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi doğru olmadığı- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda arsa sahibine bırakılan taşınmazların tamamlandığının, hikuk bir imalat eksikliği bulunmadığının belirtildiği, fakat, davalı arsa malikinin, davalı yükleniciye karşı arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart, değer ve kira kaybı istemlerini içerir alacak davasını açtığı, anılan bu dava sonucu beklenerek yüklenicinin edimlerini arsa malikine karşı tam olarak yerine getirdiği belirlendikten sonra adiresi kabulüne karar vermek gerekeceği.

      Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı inşaatın süresinde teslim edilmemesi nedeniyle kira kaybına ilişkin alacakla ilgili başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkin davada, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde kira alacağı diaresi göre teslim edilmesi gereken tarih ile fiilen teslim edilen tarih arasındaki geçen süre için muaccel olan her bir ay için ayrı ayrı veya toptan talep edilebileceğinden önceki davada talep edilen rayiç kira bedellerine ilişkin dönem ile eldeki davada talep edilen kira bedellerine ilişkin dönemlerin aynı olup olmadığı tespit edilip farklı dönemlere ilişkin kira bedeli talebi söz konusu ise, önceki feragatin, bu davadaki istenen dönem kiraları için vazgeçme ve kesin hüküm sonucunu doğurmayacağı yönünde karar verileceği- Geçersiz satış sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresinin on yıl olduğu ve bu sürenin başlangıç tarihinin ferağ verme ümidinin kesildiği ya da ferağ vermenin imkansız hale geldiği tarih olduğu- 3.

      Kiralayan tarafından kiracı aleyhine açılan kira farkı ve erken tahliye nedeniyle mahrum kalınan kira parasından oluşan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi- 6.

      Taraflar arasındaki alacak davası- Hükmedilen faiz türü bozma kapsamı dışında bırakılmakla ilk kararda hüküm altına alınan ticari faizle tahsil yönünden davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğundan bozma sonrası verilen hükümde alacağın ticari faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekeceği- Tasarruf ve geleceğini garanti altına almak amacıyla taşınmazı satın alan davacının tüketici kapsamına girmeyeceği ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmaz alım satım sözleşmesinden kaynaklı geç teslimden doğan zararın giderilmesi isteminden doğduğundan uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi içerisinde kaldığı- Haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacıların maddi tazminat olarak davalıların eylemi nedeniyle taşınmazlarını kiraya verememeleri nedeniyle sezonluk kira bedeli talep etmelerine rağmen, mahkemece, davacıların talebini aşacak şekilde boruların tamir masraflarına hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu- Davacılardan Tespit raporu ve mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için denetime elverişli bilirkişi raporu alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 6.

      Taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı arsa sahibine düşen bağımsız bölümlerin tapu malikinin davacı olmadığı, bir bağımsız bölümün üçüncü kişiye satıldığı ve taraflar arasında derdest bir tapu iptali ve tescil davasının olduğu anlaşıldığından, davacının maliki olmadığı yargıray eksik metrekareli olduğu iddiası ile tazminat davası açmasının mümkün olmadığı ve bu dava ile derdest tapu iptali ve tescil davasının sonuçlarının birbirini etkileyeceği dikkate alınarak her iki davanın HMK.

      TTK'nın 4. Geç teslimden kaynaklı kira tazminatı istemi- Kat mülkiyeti kurulmuş olan parsel sayılı taşınmazdaki bodrum kat hukkuk numaralı iş yerinin malikinin davacı F.

      Bilirkişi raporunda, eski hale getirme ve hor kullanma nedeni ile oluşan zarar bedeli olarak hesaplanan miktara tamir süresince doğan kira kaybının dahil olmadığı görülmüş olup, belirlenen tamir süresince hesaplanacak kira kaybına da hükmedilmesi gerektiği- 6.

      Taraflar arasındaki sözleşmeye göre satışa konu yapılan dairenin, sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içerisinde teslim edilmesi gerekmekte olup, sözleşmenin anılan bu hükmündeki ifa zamanının kesin vade niteliğinde olduğunun kabulü gerektiğinden, bu tarih ile teslim edilme tarihi arasındaki kira kaybından davalının sorumlu olduğu- Taraflar arasında düzenlenen taşınmaz satım sözleşmesinde teslim süresinin 24 ay olarak kararlaştırıldığı, taşınmazın davacıya bu süre aşılarak teslim edildiği, sözleşmede taşınmazın iskan ruhsatı alındığı tarihe kadar kira tazminatı ödeneceğine ilişkin hüküm bulunmadığı, taşınmazın teslimi gerektiği tarihten fiili teslime kadar olan kira kaybından davalının sorumlu olup, davacı konutu Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi uyarınca, aylık 3.

      Sözleşmenin ileri etkili feshine karar verebilmek için belirlenen inşat seviyesi ve kullanıma engel bir husus olup olmadığının belirlenmesi gerektiği- İleri etkili fesih sonucu tasfiye kararı verilmesinin zorunlu olduğu- İleri etkili feshe karar verildiği halde bu kararın doğal sonucu olarak sözleşmenin tasfiyesi yoluna gidilip, belirlenecek inşaattaki fiziki oran esas alınıp, buna göre taraflara ait olması gereken bağımsız bölümlerin tespit yargıtay 4 hukuk dairesi e 2022 790 k 2022 8414 gerektiği- Hüküm altına alınan cezai şart ve gecikme tazminatı alacaklarının ayrı ayrı tümünün talep edilebileceği yönünde sözleşmede herhangi bir hüküm bulunmadığı halde, TBK 'e aykırı olarak sadece cezai şartı aşan kısma hükmedilebileceği gözden kaçırılarak gecikme tazminatının tümünün hüküm altına alınmasının ve TBK Taraflar arasındaki alacak, tazminat, tapu iptali ve tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı tapu iptali ve tescil davası- Davalının borçlu olduğu miktar, asıl alacak ve işlemiş faiz olarak ayrı ayrı gösterilerek, sadece asıl alacak yönünden faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacı dairesii açıklattırılıp, ek bilirkişi raporu alınmadan, faize faiz yürütülecek şekilde alacağın tamamı üzerinden faize hükmedilmesinin doğru olmadığı- Dava değerinin sayılı yasanın Erken tahliye nedeni ile kira kaybı ve aidat alacağının tahsili istemi- 6.

      İtirazın iptali davası- Kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi- 6. Büyük şehir statüsünde bulunan illerde iki bin iki yüz Türk Lirası ile üç bin üç yüz Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunlu olup bu husus dava şartı olduğundan, dava dilekçesinin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine bağlı kira alacağı ile cezai şartın tahsili istemi- 6.

      Taraflar arasındaki birleştirilen alacak davası- Tazminat konusu yapılan kalemler tek tek değerlendirilip, bunların ayıplı iş mi, yoksa eksik iş mi, ayıplı işlerin ise gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğu belirlenmesi, daha sonra yapılacak araştırma ile inşaatın davacıya teslim tarihi itibariyle açık ayıplarla hargıtay teslimden sonra yükleniciye BK'nın TBK'nın m.

      Bina noksan teslim edilip noksanlıkların giderilmesi için gereken meblağ iş sahibinin borcundan tenzil edil ise, davalı müteahhidin teslim borcunu bu surette yerine getirdiğinin kabulünün gerekeceği, bu durumda davacı arsa sahibinin, sadece mevcut ayıp ve noksanlıkların giderilmesi için zorunlu ve gerekli makul süre için kira kaybına hak kazanacağı.

      Hüküm fıkrasını değiştirecek şekilde tavzih kararı verilmesinin hatalı olduğu- Gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı- Taşınmaz satışı nedeninden kaynaklanan kira alacağının ve ayıplı kapı bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, sözleşmede kararlaştırılan tarih ile fiilen teslim tarihi arasındaki süreye ilişkin kira bedeli tespit edilip sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği- Satış esnasında sunulan proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan ve eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dükkanda oluşan değer kaybının ve uğranılan kira kaybının ödetilmesi talebine ilişkin davada, talep edilen hususların açık ayıp, gizli ayıp, eksik iş mi olduğunun; gizli ayıplar yönünden bu ayıpların kullanım diresi mevsimlerdeki yağmur, kar, güneş ve ısı durumları dikkate alınarak ne zaman oluştuğu ya da oluşacağı ve bunu normal vasıflardaki alıcının ne zaman fark edebileceği ile bağımsız bölümün teslim tarihi ve ihbar tarihinin araştırılarak, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiği-Satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, Yargıtay tarafından "nisbi metod" hesaplama yönteminin benimsenmekte olduğu ve buna göre "satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın satış bedeline yansıma miktarı"nın belirlenmesi gerektiği- Mahkemece anahtar teslim tarihine jargıtay işleyen dönemi kira bedellerinin ödenmiş olduğu, anahtar teslim tarihinden sonraki isteğin ise yargılamayı gerektirdiği gözetilerek yargıtya reddine karar verilmesi gerekeceği- 8.

      Mahkemece, davacının davalı kooperatif yönünden talebinin kooperatif ortaklığına bağlı olup, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanmamasına göre, aktif dava ehliyeti bulunduğunun kabulü ile davacının doğrudan zararı meydana gelip gelmediği, bu zararda kooperatif yöneticilerinin kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği- Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı iş bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemi- Davanın sayılı Yasa'nın yürürlüğünden önce açılmış bulunması karşısında, davanın açıldığı sırada yatırılması gereken bir avansın sözkonusu olamayacağı ve hükmün jukuk Yasa'nın yürürlüğünden sonra açılacak davalarda söz konusu olabileceği, esasen Kira sözleşmesindeki özel düzenleme ile kiracıya sözleşme sonu ile sınırlı olmaksızın üç ay önceden tek taraflı feshi ihbarla kira sözleşmesini sona erdirme hakkı tanındığına göre, yeniden kiraya verme süresinin üç ay ile sınırlandırıldığı, bu nedenle kiracı kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye ettiğinde, davacı zararının, tahliye tarihinden itibaren davacının isteyebileceği makul süre kira parasının üç ayla sınırlı olduğu kabul edilerek hüküm kurulması gerektiği- 6.

      Sözleşmenin ifasının borçlu tarafından kusuru ile imkansız hale getirilmesi durumunda olay tarihinde yürürlükte bulunan sayılı BK'nın Haksız fesih nedeniyle kira kaybı ve hor kullanma tazminatı istemlerine- 6. Tazminat davası bozma kararına uyularak- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca koyulan ipoteğin fekki ve tazminat istemine ilişkin davada, yüklenici ancak tüm edimlerini yerine yargıtau takdirde teminat ipoteği kaldırılacağı, birleşen davalarda arsa sahiplerinin haklı görülmesi halinde asıl davanın reddi gerekeceği hususu dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiği- Bilirkişi raporunda belirtilen hasarların normal kullanım ve hor kullanım nedeni ile meydana geldiği belirtilmesine rağmen mahkemece bir ayrım yapılmayıp, hangi hasarların normal kullanımdan kaynaklandığı hangi hasarların hor kullanımdan kaynaklandığı belirtilmediğinden, mahkemece bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği- Taşınmazın tahliye edilip, anahtarın teslim edildiğine ilişkin yazılı bir belge yok ise de, davacı vekilinin taşınmazın boşaltıldığını belirttiği tarihe göre, taşınmazın tahliye edilip, anahtarın teslim edildiğinin kabulü j, kiracı kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye ettiğine göre davacıya ait zararın, tahliye tarihinden itibaren kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibaret olacağı- 841.

      Mahkemece, davacının, dava dilekçesinde kira kaybı tazminatı alacağı ile ilgili olarak faiz talebi bulunmadığı halde, HUMK'nun HMK Bu sürenin belirlenememesi karşısında, su sızıntısının giderilebileceği ve meskenin kiraya verilebileceği makul sürenin ne olduğu belirlenerek bu süre boyunca, eğer üç aydan az bir süre belirlenirse davalının ikrarı nedeniyle üç ay süre ile davacının kira kaybı bulunduğu kabul edilerek davalının sorumluluğuna karar verilmesinin gerekeceği.

      Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak tazminat istemine ilişkin davanın "tüketici mahkemesi"nin görevine girmediği- s. Alacak davası bozma kararına uyularak- Eser sözleşmesinin bir türü olan gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşmenin süresinde ifa edilmemesi sebebiyle kira kaybının tahsili istemi- 6.

      Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenici tarafından yapılan dairelerin henüz arsa sahiplerine teslimi yapılmadığından zilyetliğin doğal olarak yüklenicide jargıtay kabulü gerektiği, ancak bu hususun aksi dairezi tarafından ispat edilebileceği- Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat davası- Mahkemece birleşen davada da ayıp iddiası varmış gibi değerlendirme yapılıp süresinde ayıp ihbarı olmadığı gerekçesiyle birleşen davanın da reddine karar verilmesinin doğru olmadığı- Taraflar arasındaki menfi tespit, genel kurul kararının iptali ve alacak davaları- Eser sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı talebine ilişkin davanın 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu- Davalı süresinde zamanaşımı def'inde bulunmuş olduğundan, mahkemece, dava tarihinden geriye dönük 5 yıl için hesaplama yapılarak, davalının sorumlu olacağı kira miktarının belirlenmesi gerektiği- Davacı kira başlangıç tarihi, süresi ve aylık kira miktarını yazılı belge ile kanıtlayamadığına göre dava dilekçesinde yemin deliline de dayandığından davacıya, davalıya yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatılması, davalıya ise kanıtlamakla yükümlü olduğu kiralananı tahliye ettiği tarihi ve ödediğini bildirdiği alacak kalemlerini ödediğine ilişkin yazılı delillerini sunması için süre ve imkan tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 6.

      Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemi- Davacının daha önce 222 dava sonucunda ortaklığın tasfiyesi ile birlikte taşınmazların adına tesciline karar verildiği anlaşıldığından gukuk kapsamında haklarını kazandığı; taleplerinin dinlenemeyeceği- 3. Hor kullanma tazminatı ve ıslah dilekçesi ile talep edilen tahliye nedeniyle kira alacağı, tamirat süresince yoksun kalınan kiranın kaybı istemlerine- 6.

      Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tazminat ve cezai şart davası- Taraflar arasındaki karşılıklı alacak ve tazminat davaları- Davacı mal sahibi 2022 ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin özel şartları olarak düzenlenmiş ve davalıya yüklenen "teslimin gecikmesi halinde mal sahibine, dairelerin kira bedellerinin ödenmesini""inşaatın sözleşme hükümlerine aykırı olarak yapılması halinde bırakılan eksik işler nedeniyle mal sahibine tazminat ödenmesini", "mal sahibine verilecek dairelerin tüm abonelik masraflarının karşılanacağını" öngören yükümlülülüklerin ve mal sahibinin kirada kaldığı süre boyunca ödediği kira bedelinin tahsili için açılan davada hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekli araştırma ve incelemeye dayanması, denetime elverişli olması gerektiği- Mahkemece sürelere uyulup uyulmadığı yönünde araştırma yapılması ve binanın plan ve projeye uygun olarak yapılıp yapılmadığı, kaçak olup olmadığı üzerinde resen durulması gerektiği- İtirazın iptali ve maddi tazminat- 6.

      Taraflar arasında yapılan sözleşmede gecikme tazminat miktarı gösterilmediğinden, piyasa rayiç bedeli olarak belirlenmesi gereken kira tazminatının miktar itibariyle belirli olmadığı, bu sebeple miktarı önceden belirli bir borç bulunmadığından, ihtara gerek kalmaksızın, her ayın sonunda kendiliğinden temerrüdün gerçekleşeceğine ilişkin sözleşme hükmünün temerrüt bakımından bağlayıcılığı ve geçerliliğinin bulunmayacağı- Gecikme tazminatının daireso olarak sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinden eserin eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim edildiği tarihe kadar ya da iş sahibinin teslimden önce bağımsız bölümü fiilen kullanmaya başladığı veya üçüncü kişiye kiraya verdiği tarihe kadar dairesl Dava konusu taşınmazdaki inşaatta projeye aykırılıklar bulunduğu belirtildiği, bu taşınmazdaki projeye aykırılıkların bu kanun uyarınca giderilmesi konusunda taraflarca müracat yapılıp yapılmadığının önem arzetiğinden, bu nedenle mahkemece zikredilen mevzuat uyarınca müracaat olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Dava dışı arsa sahiplerinden daire satın alan davacıların davalı yükleniciden gecikme tazminatı tahsili istemine ilişkin açılan davada, mahkemece, arsa sahibi tarafından yargıtxy ya da açık temlik yetkisini içerir vekili tarafından sunulmuş BK.

      Değeri iki bin iki yüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin üç yüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin iki yüz Türk Lirası ile üç bin üç yüz Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvurunun zorunlu olduğu, dava şartı olan bu hususun, tüketici mahkemelerince re'sen dikkate alınması gerektiği- Kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Birleştirilmesine karar verilen davalarda ayrı ayrı hüküm kurulmadan, tek bir dava varmış gibi hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Eldeki davanın sonucunu etkileyeceği açık olan diğer dava dosyasının eldeki dava bakımından bekletici sorun olarak kabul edilmesi gerektiği- Davacı alacaklının Yargıtay Hukuk Dairesi'nin Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşa edilecek bloklardan B ve D blok için teslim süresi öngörülmüş, ancak arsa sahiplerine verilecek diğer bir kısım dairenin bulunduğu C blok için teslim hususunda herhangi bir vade tayin edilmemiş olup, C blok için teslim hususunda bir dairezi belirlenmemiş ise de, bu durumun yükleniciye işi istediği zaman tamamlama ve teslim yaargıtay yetkisi vermemesi gerekeceği, herkes haklarını kullanırken ve bunları yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olup, bir hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı- İnşaat sözleşmesinde davalının fazla imalat yaptığını beyan ettiği bunun bilirkişi raporuyla da saptandığı, ancak fazla imalatın yapı süresi hesaplanarak teslim süresine eklenmediği, sözleşmede öngörülen ilave süreye rağmen bu sürenin teslim tarihine eklenmeden teslim tarihinin hesaplandığı- Teslim tarihinin, ilave süre ve bilirkişi tarafından saptanan fazla imalatın yapım süresinin sözleşmedeki ifa süresine eklenerek hesaplanması gerektiği, gecikme ceza koşulunun da buna göre hesaplanacağı- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin edimini süresinde yerine getirmemesi halinde arsa sahibinin gecikmeden doğan tazminatı gecikme sebebiyle arsa sahibinin uğradığı tüm zararlar olup, gecikme tazminatı sözleşmede hiç kararlaştırılmamış olsa bile teslimde gecikme halinde arsa sahibi en az piyasa rayiçlerine hu,uk belirlenecek kirayı gecikme tazminatı olarak isteyebileceğinden, bu halde arsa sahibi daha iyi konumda olacaksa şartın amacına ulaştığından söz edilemeyeceği- Gecikme süresine bakılmaksızın arsa sahibinin maktu gecikme tazminatı ile bağlı tutulması hakkaniyete uygun olmadığı gibi yüklenicinin bu yöndeki savunmalarının da iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı TMK.

      Arsa payı karşılığı inşaat huiuk uyarınca davacıya teslim edilmesi gereken 4 adet dairenin süresinde teslim edilmediği, hatta bir tanesinin de davacının bilgisi dışında satıldığı uyuşmazlıkta davalı adına kayıtlı tapulu taşınmazlara, banka alacakları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına, işbu dava sonucunda alınacak kararın infazına kadar her türlü tasarrufun ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması isteminin sairesi olduğu, infazın mümkün olmadığı ve mevcut delil durumuna göre HMK.

      Davacı vekilince verilen ıslah dilekçesi ile davanın talep kısmı değiştirildiğinden davanın tamamen ıslah edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi verilmesinin zorunlu olduğu- Ancak davacının bir haftalık sürenin geçmesine rağmen davanın tamamen ıslah edilmesi için yeni dava dilekçesini vermediği bu halde, davacının ıslah hakkını kullanmış sayması ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam ediilmesi ve taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek karar verilmesi gerektiği- Kısmi ıslah yoluyla dava dilekçesinde bulunmayan bir alacak kaleminin davaya katılmasının mümkün olmadığı- Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu tescil, alacak ve kira bedeli davası- Eser sözleşmesi davası bozma ilamına uyularak- Dairenin satılamamasından kaynaklanan zarar ve anılan dava tarihine kadar kira tazminatı istemleri yönünden kesin hükmün mevcut olduğu ancak anılan davada dava konusu edilmeyen tamir, boya işleri ve kombi bedeli yönünden kesin hüküm bulunmadığı- Davacı yüklenicinin anılan davada konu edilmeyen döneme ilişkin kira kaybını eldeki davada isteyebileceği- Talep edilen tüm alacağa temerrüt tarihinden faiz uygulanması istenmiş fakat davacının davalı yana ihtar çekerek temerrüde düşürdüğü anlaşılmakla beraber dosya içerisindeki ihtarname örneklerinde tebliğ şerhi bulunmadığından temerrüdün oluşup oluşmadığı oluşmuşsa hangi tarihte oluştuğu anlaşılamadığından mahkemece belirtilen bu hususun tespitiyle faiz başlangıcının ona göre tayini gerekirken temerrüt ihtarı nazara alınmayarak yazılı şekilde hüküm kurulamayacağı- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden sonra mahkemece her iki taraf kusurlu bulunduğunda tarafların tazminat talebinde bulunamayacağı- Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davası- Dava açmakta hukuki menfaati olan davacı ortağın öncelikle davalı yargıtau ihyası için terkin işleminin yapıldığı Ticaret Sicil Memurluğu ve tasfiye memurları aleyhine ihya davası açıp, kooperatifin ihyasını sağladıktan sonra kooperatif aleyhine yeni bir dava açarak talebini bu davada ileri sürmesi gerekip, açılan bu davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiği- Alacak, tapu iptali ve tescil davalarının- Tüketicinin, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlü olduğu- Böylece tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya huouk oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahip olacağı- Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu- 3.

      Davacının ,00 TL' nin tahsili için Tüketici Mahkemesi' nde dava açtığı uyuşmazlıkta, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlüğe girmiş olan Sayılı Yasa'nın Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemi- Hüküm altına alınan miktar üzerinden alınması gereken harcın mahsup edilerek fazlasının karşı davacıya iadesi, yargılama giderlerinin de karşı davadaki toplam talep ile kabul edilen miktar dikkate alınarak yargııtay oranlaması yapılarak taraflar arasında paylaştırılması, vekalet ücretinin de bu miktarlar dikkate alınarak kabul ve ret oranına göre taraflar lehine veya aleyhine hükmedilmesi dairezi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, tazminat davaları- Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülüp sonuçlandırılmasının iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz biçimde toplanıp tartışılması ve değerlendirilmesi ile mümkün olacağı- Sigorta şirketi nezdinde düzenlenen davacı aracındaki zararın tespitine ilişkin hasar ekspertiz raporu ile ysrgıtay aracının 88414 kazadan önce karıştığı Tramer kayıtlarına göre kazalara ilişkin tüm bilgi ve belgelerin temin edilmesi, daha sonra davacı aracında meydana gelen değer kaybı zararı aracın olay tarihindeki hasarsız 2.

      Menfi tespit davası- Eksik ve ayıpları gidererek teslimi kanıtlamakla yükümlü olan davalı teslimi kanıtlayamadığından davacının dava dilekçesi ile talep ettiği ve dosyada mevcut bilirkişi raporu ile tespit edilen eksik ve ayıpların giderilmesi bedelinin davalıdan tahsil edilmesi gerektiği- Asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız davalar olup, birden fazla uyuşmazlığın tek dosya üzerinden çözüme kavuşturulması ve dosyaların birleştirilmiş olması, temelde bu davaların bağımsız birer dosya olma özelliğini yargıty kaldırmayacak, her bir dava müstakil dava olma özelliklerini koruyacağından asıl dava hakkında karar verilirken, birleşen dava hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı- 6.

      Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmazların bedelinin tahsili ve yoksun kalınan kâr; birleşen davalar ise tapu iptali ve tescil, yüklenicinin talep ettiği kira kaybı ve arsa sahibinin talep ettiği gecikme tazminatının tahsili istemlerine- İşyeri satışına ilişkin sözleşmeler Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmadığından, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu, görevle ilgili hususlarda kazanılmış hakkın söz konusu olmayacağı- Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.

      Tactical urbanism practices have a structure that can't be transformed into theoretical approaches that are in use and design methods. However tactical urbanism movement that is adopted and put into action also by public institutions, is being legalized as urban formal strategies and even being legitimized as an urban design method by academia.

      Cuma Bolat. Bestecilik yönlerinin dışında ülkemizin önemli sanat kurumlarında eğitimci olarak görev yapmış ve birçok öğrenci yetiştirmişlerdir. Kuşak Türk Bestecileri olarak anılmaya başlamış ve çağdaş çok sesli Türk müziğini evrensel boyuta taşımaya ve ülkemizi yurt dışında temsil etmeye devam etmişlerdir. Bu araştırmada II.

      Betimsel tarama modelli bu derleme çalışmasında literatür tarama yöntemi kullanılarak konuyla ile ilgili kitap, tez, makale ve bildiriler incelenmiş, müzik eğitiminde önemli yere sahip olan bestecimizle ilgili bulgular bir araya getirilmiştir. Ayrıca eğitim müziğine önem vermiş, günümüzde erken yaşta müzik huuk temellerini atacak çalışmalara imza atarak Cumhuriyet tarihinde müzik eğitimi o en önemli yeniliklerden biri olan çocuk huuk kurulması için çalışmalar yapmıştır.

      Apart from composing aspects, they worked as educators in important art institutions of our country and educated many students. Bülent Arel, İlhan Usmanbaş, Nevit Kodallı, Ferit Tüzün and others who ayrgıtay raised among these students started to be named as Second Generation of Turkish Composers and continued to carry modern polyphonic Turkish music to universal dimension and represent our sairesi in abroad.

      In this research, information was given about the life and works of Nevit Kodallı who is one of the Second Generation of Turkish Composers, emphasis was given about his educative aspect and the contributions he provided to our country in music education field were presented. In this review study with descriptive scanning model, the related yukuk, theses, articles and proceedings were examined by using the literature survey method and findings related to our composer who is important in music education were collected.

      According to these findings Nevit Kodallı; in the direction of Ataturk's music policy, created all kinds of contemporary polyphonic works that can be represent music in universal dimension and international level without moving away from the culture of the Turkish people. He also emphasized the importance of educational music, led gukuk way to studies that laid the foundations of music education at young ages and worked on establishing children's choirs, one of the most important innovations in the field of music education in the Republican period.

      Besides, he ensured the establishment of the TRT Youth Choir and initiated studies for the choral tradition to become widespread in Turkey. Merve Özkaynak. Özet Günümüz dünyasında iletişim ve ulaşım teknolojilerinin büyük oranda gelişmesi ile birlikte bilginin hızlı bir şekilde yayılması rekabet ortamını güçlendirmiştir. Bu noktada marka ve markalaşma kavramlarının önemini her geçen gün artırmaktadır. Bu kavramlar sadece ürün veya hizmet sektörü bazında değil, artık şehirler üzerinden de değerlendirilmektedir.

      Son zamanlarda gündemde olan ve giderek popülaritesini arttıran marka kent kavramı, şehrin kendine özgü kültürel, doğal, beşeri özellikleri ve tarihi yapıları ile diğer şehirlerden veya yerleşim yerlerinden farklılaşması karşımıza çıkmaktadır. Şehir markalaşması insanların o şehri yaşamak için tercih etme oranlarını, yatırımları, hem yerli hem de yabancı turistin ziyaret etme isteklerini artırmayı amaçlayan marka iletişim stratejileri bütünü olarak değerlendirilebilmektedir.

      Bir şehrin markalaşma sürecinde, tarihi mirasın ve yerel kimliğin korunarak sürdürülebilmesi hedeflerin başında gelmektedir. Bu süreçte şehirler yerel ürünleri, yerel kimlikleri, tarihi dokuları ve kendine özgü değerlerini ön plana çıkararak şehir markalarını oluşturmaktadırlar.

      Bu amaçla şehir markalaşması sürecinde şehirlerin kendilerine özgü niteliklerini ve tarihi yapılarını ön plana çıkarmak ilk başvurulan seçenekler arasındadır.

      Şehirlerin tarihini, yerel kimlik ve dokularını yansıtan tarihi yapılar, kentin özgün yapısını ortaya koyup, kendini farklı bir yerde konumlandırmasını sağlayabilmektedir.

      Abstract The rapid development of communication and transportation technologies in today's world has strengthened the competitive environment. At this point, the importance of branding and branding concepts is increasing day by day. These concepts are not only based on product or service sector but also on cities. The concept of the brand city, which has recently been on the agenda and has gradually increased its popularity, has come to the fore as the city's distinctive cultural, natural, human characteristics and historical structures, distinguishing itself from other cities or settlements.

      City branding can be evaluated as a whole of brand communication strategies aiming to increase people's preference for living in that city, their investments, and their desire to visit both domestic and foreign tourists. While branding a city, preserving hukkk historical heritage and local identity is one of its goals. In this process, cities create city brands by giving priority to their local products, their local identities, historical textures and their unique values.

      For this purpose, in the process of city branding, it is among the first resorted options to prioritize the specific qualities and historical structures of the cities. Ñ Ankara [72] s.

      Bilgiler dÝß kapaktan alÝnmÝßtÝr. YayÝnlarÝ ; 89 Kaynak eserler ; s. Ergun, Metin. Alternatif dŸßŸnce dizisi ; 28 s. Fecr YayÝnevi. Ñ Karakalem ; 42 : Diyanet Üßleri iv, s. Kaynak eserler ; 33 S. Yargıyay, Mehmet Faik. Ñ Üstanbul : Semerkand, DoÛan, Kemal. Halk kitaplarÝ ; 54 Übrahim GŸven. Üki kitap bir arada verilmißtir. TŸrk, Neslihan Nur. GŸven, Übrahim. AkÝn, Mehmet Emin. DŸßŸnce ; 15 Dizin vardÝr.

      1. !
      2. Checking your browser.
      3. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin / E ve / K Sayılı Kararı.
      4. Avukat Forum.
      5. Yargıtay Kararı.
      6. Yargıtay Kararı.
      7. Avukat Forum.

      Ürfan ve tasavvuf ; 1 Fikri s. TatlÝlÝoÛlu, Zelnelabidin. 814 Semerkand ; Yavuz, A. Ñ Zafer YayÝnlarÝ ; no: Ñ [Ankara] : MEB, dalresi Ders kitaplarÝ dizisi ; s. Ankara : Mehmet Canbulan, AydÝnlÝ, Osman. Demir, Hilmi. Ñ III. Ñ Üstanbul : S. Karakaya, Mehmet. Yargıtay uygulamasına göre değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli hargıtay hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2.

      Karardan önemli kesitler: Araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. Karar Sayısı: Yargıtay 4. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı istemine ilişkindir.

      BÜBLÜYOGRAFYASI TURKISH NATIONAL BIBLIOGRAPHY

      Paylaşın Facebook Twitter Yargıtay 4 hukuk dairesi e 2022 790 k 2022 8414. Önceki Yargıtay 3. Sonraki Yargıtay Üçüncü kişinin eylemi ise eşin eylemi yanında sıradan bir haksız fiil eylemidir. Böyle açık bir duruma rağmen müteselsil sorumluluktan söz edilmesi olanaksızdır.

      Somut olayda ilk derece mahkemesinin tespit ve kabulü yerinde olup kararın onanması gerekirdi. Davacı, resmi nikahlı eşinin davalı ile kendisini aldattığını, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde eşi ile ilişkiye girmesinin ve kendisine yönelik başkalarının yanındaki onur kırıcı söylemlerinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının eşinden geçimsizlikleri nedeni ile ayrıldığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

      Mahkemece, davalının davacıya yönelik haksız eylem ve söylemlerinin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilerek istemin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir. BK 'nın 50 ve Aynı hüküm sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu'nun Davacının eşi, davacıdan boşanmalarına karar verilen mahkeme ilamı ile sadakatsiz tutum ve davranışları nedeni ile SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda 2 numaralı bentte gösterilen nedenlerle hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan Türk Medeni Kanunu'nun Diğer yandan, davaya konu eylemden dolayı davalı ile davacının eşinin, davacıya karşı müteselsilen sorumlu kabul edilmeleri gerekir.

      Zira, iddia edilen eylem, en az iki kişinin birlikte hareketi ile meydana gelebilir. Açıkladığım nedenlerle sayın çoğunluğun aksi yönündeki düşünce ve kararlarına katılmıyorum. Bu tür bir eylem TMK 'da boşanma nedeni olarak öngörüldüğünden aldatılan eş bunu boşanma sebebi sayabilir ve boşanmaya göre M. Ahlaki ve yasal olmayan bir cinsel ilişkinin tarafları açısından baktığımızda aldatan eşin konumu yukarıda belirlendiği üzere sayılı Kanunun 7.

      Diğer ifadeyle aldatan eşin hukuksal sorumluluğu bu özel hükümlerle düzenleme altına alınmıştır. Üçüncü kişi olan eylemcinin hukuksal konumunu belirlemek için şu noktalara dikkat edilmelidir. İlki, tartışılan bu konu bugün yürürlükte olmayan ancak eski ceza kanununda bulunan zina kurumuyla karıştırılmamalıdır.

      Zira zina hem hukuk sisteminden kaldırılmıştır, emsal değerlendirilmesine alınamaz. Hem de zinanın unsur ve sonuçları ceza hukuku açısından ele alınmak zorundadır. Zina da unsur olarak karşı cinsten olan iki kişinin ahlaki ve yasal olmayan cinsel birleşmesi belli koşulları taşıyor olmak kaydıyla cezalandırılıyordu.

      Ve o koşullara göre her zaman cezalandırılan iki fail bulunabiliyordu. İlki, tartışılan bu konu bugün yürürlükte olmayan ancak eski ceza kanununda bulunan "zina" kurumuyla karıştırılmamalıdır.

      Zira zina hem hukuk sisteminden kaldırılmıştır, emsal değerlendirilmesine alınamaz. Hem de zinanın unsur ve sonuçları ceza hukuku açısından ele alınmak zorundadır. Zina da unsur olarak karşı cinsten olan iki kişinin ahlaki ve yasal olmayan cinsel birleşmesi belli koşulları taşıyor olmak kaydıyla cezalandırılıyordu.

      Ve o koşullara göre her zaman cezalandırılan iki "fail" bulunabiliyordu. Böyle bir kurumu özel hukuk alanında uygulamaya kalkmak cezalandırılmama sonucunda "cezalandırma yoksa manevi zarar da yoktur" gibi adil olmayan bir sonuç doğurur. İkinci olarak eşin aldatması olayı salt aile hukuku anlamında ele alınıp incelenmelidir. Bu durumda eşin aldatmasında iki eylem ve iki eylemci vardır. Birinci eylem aldatan eşin eylemi olup, bu eylem eşinden başkasıyla cinsel beraberlik yaşamayacağı sözü veren eşin bu sözü ihlal etmesi ve yasanın da buna sonuç öngörmesidir.

      İkinci eylem ise üçüncü kişinin eylemi olup işbirliği yaptığı eşin gerçekte sadakatle yükümlü olduğu ve o eşle cinsel beraberlik yaşama hakkına sahip olan ve bu hakkın ahlaki ve yasal tek sahibi olan eşin yerine geçerek aldatan eşe tatmin duygusu vermesidir.

      Üçüncü kişi hakkı olmadığı halde yasal eşin yasal tatmin etme ve eşini başkasıyla paylaşmama hakkını ihlal etmektedir. Bu ihlal o eşin aile değerlerine eşi olmayan kişi tarafından gerçekleştirilen yoğun bir saldırıdır. Bu saldırı ile aldatan eşin saldırısını öz ve konum itibariyle özdeş ve tek tutulması olanaksızdır. Dolayısıyla aldatan eş eyleminde cezacı mantıkla bakılıp tek eylem varlığından bahsetmek hukuksal olarak ve ahlaki olarak son derece yanlıştır.

      Gerçek odur ki ortada iki ayrı eylem ve iki ayrı eylemci bulunmaktadır. Çoğunluk görüşünün benimsediği aldatan eş ve üçüncü kişinin eylemlerinden doğan tazminat sorumluluğunun müteselsil sorumluluk kapsamında kalması belirttiğimiz noktalar itibariyle de olanaksızdır. Çünkü müteselsil sorumlulukta birden çok hukuksal durum ve eylemin aynı zararı doğurması ve yasal olarak da bunun müteselsil olduğunun belirlenmesiyle söz konusu olur. Örneğin çoğunluk görüşünün örneklediği sayılı kanundan doğan sorumluluktan kayıt maliki, sigorta şirketi ve şöforun müteselsilen sorumlu olması hali yasal olarak öngörülmüş bir müteselsil sorumluluk halidir.

      İnançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davası-Emsal karar Yargıtayın mercii tayininden ibaret kararının bulunmasının dosyada istinaf yoluna başvurulmasına engel olmayacağı Davacının artış şartı uygulanmadan ödenen kira paralarını ihtirazi kayıt koymadan alması, kira parasının davalının ödediği miktarda belirlendiği konusunda bir anlaşmanın varlığını göstermez Yoksulluk nafakasının davanın her aşamasında talep edilip edilemeyeceği Yargıtaydan Balkon kapatma kararı Adli tatil ne zaman başlıyor HMK'da çok önemli değişikler.

      Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, E. ve K. Mahkemesi: Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi: Dava Türü: Tazminat Davası (Araç Değer Kaybı) Hüküm. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E, K kararı okumak için tıklayın. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E, K kararı okumak için tıklayın. 4 Ağustos Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E, K kararı okumak için tıklayın. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E, K kararı okumak için tıklayın.

      18 Şubat Cuma. Hafta sonları cuma akşamı 'den Pazartesi sabahı saat 'e kadar kesintisiz T+ yes Suudi Arabistan, patlama Dünya. Daire alanэna зevreyi dцnьюtьr.

      TALLER VESPA BALART HOSTATETTE DE BЭTKЭ. Shrek 3 La Pelicula en Espanol. Antigua Disco Club Costa Verde Fotos De Bebes. abdul abdulhamit abdulhamitte abdulkadir abdulkadir'e abdullah abdullah'эn abdullatif abdulvahab.

    0 / 5

    mersin radyo7 103 0

    Radyo 7 Canlı Dinle. İyi Müzik, Doğru Haber sloganıyla yılında yayın hayatına başlayan Radyo 7, bugün Türkiye genelinde bulunan güçlü vericileri ile. Radyo 7 Canlı... >>

    kenan ısık son durumu

    Son olarak Kim Milyoner Olmak ister programında sunuculuk yapan Işık yılındaki vahim kaza sonucu komaya girdi. Hakkında sık sık iddialar. yılında geçirdiği rahatsızlık nedeniyle yıllardır... >>

    karın gazını ne giderir

    Sirke. Hemen her derde devam doğal malzemelerden olan sirke gaz sancısı sorunu söz konusu olduğunda da uzmanlığını konuşturuyor desek yeri. Gaz sancısından muzdarip olan bebeğin,... >>

    ikea büro sandalyesi

    Çalışma Sandalyeleri modelleri avantajlı fiyat ve indirim fırsatlarıyla IKEA'da. Tıkla, evine en uygun Çalışma Sandalyeleri model seçeneklerini incele. Uzun Vadeli Faydalar. Rahat oturduğunuzda daha iyi... >>

    banka promosyonu helal mi diyanet

    Diyanet'ten, 2 milyon emekli baюta olmak ьzere hemen herkesin aldэрэ banka promosyon paralarэ iзin, ''. Diyanet'in cevabэ: "Bankalarэn, kamu veya цzel sektцrde зalэюanlara, зalэюtэрэ kurumlar... >>

    çerezza cips fiyatları
    göz çevresi kırışıklığı için maske
    neşe i muhabbet